Hayır, Sayın Alan Cromer; yanılıyorsunuz, hem de beş kere yanılıyorsunuz:
1) "Bilim adamı" unvanı erildir, oysa bilim dünyasında son derece önemli yerlerde olan kadınlar da bulunmaktadır. Dolayısıyla, doğru isimlendirme "biliminsanları" şeklinde olmalıdır;
2) Sadece söylediğiniz "doğaötesi" iddialar (teolojik iddialar-bn) değil, aynı veya bağlaşığı sosyal çevre tarafından da "doğa içi" olduğu iddiasıyla öne sürdükleri telestezi, telekinezi, radyastezi, astral yolculuk, vb. vb. şeyler de kimi "bilim adamları" tarafından kabul görse de, bilimin reddettikleri arasındadır. "büyük ihtimalle" diyerek gereksiz bir “istatistiksel atmosfer” oluşturmak yararsızdır;
3) Hiçbir bilim insanı hiçbir savı, hiçbir önermeyi ve hatta hiçbir varsayımı söylediğiniz gibi "dogmatikçe" reddetmez; çünkü dogmatizm, bilimin doğasına aykırıdır; bilim, ilgili veriyi hem kendindeki iç dinamizm yönüyle ve hem de o şeyin "dış-dünya" ile olan ilişkilerini / etkileşimlerini dikkate alarak yorumlar ve uygular;
4) Sözü edilen çevrelerce öne sürülen şeyler nesnelliğe sahip olmadığı için "kanıt" olamazlar, onlar sadece "iddia" olabilir ki, bilimin reddettiği de zaten budur;
5) "Bilimsel kanıt", Sayın Alan Cromer, "tanımı gereği, herkesin hemfikir olacağı kadar güçlü" olmak zorunda değildir; ama bilimsel kanıt olarak sunulan ilgili verinin iç ve dış konumlarının nesnel zeminde ve bilgilendirici olması zorunluluktur.
0 Yorumlar:
Yorum Gönder