Paylaşımlarımla zenginleşin, paylaşımlarınızla zenginleştirin! "Sevdiğimi Haykırsam Anadolu'ma" isimli şiir kitabım "Artshop Yayınları" tarafından çıkarılmıştır. Kitapevlerinden arayabilirsiniz.
Okunan her kitap, aklın ve gözlerin rengini değiştirir. Linki verilen "Gökyüzü Kitapevi" sizler için hazırlanmıştır.
Şu an üç farklı seri yazım devam etmektedir. Okumanızı öneririm.
Bilim ve Teknoloji alanındaki gelişmelerden haberler... İşinize yarar :)
İslam'ı bilmeden savunmayın. Okuyun, anlayın benimseyin ve sonra savunun.
"Onur" ile "Çağlar" arasında geçen edebi sohbetleri içermektedir.
Belli alanlarda isim yapmış insanlarla mini "polemik" yapmaktayım. Paylaşımlarınızı ve katkılarınızı bekliyorum.
Değişik konularda mizah içerikli paylaşımlar yapmaktayım. Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın :)
Home » » Edebiyat Monologlarım 02-Bilimin Tanımlanması

Edebiyat Monologlarım 02-Bilimin Tanımlanması

Gönderen : Onur Çağlar Tarih : 24 Aralık 2015 Perşembe Saat : Aralık 24, 2015

Onur: Devam edelim mi?
Çağlar : Edelim, sanırım kimse katılmayacak.
Onur : İleriki aşamalarda belki katılan olur. Olmasa da önemli değil, ikimiz devam ederiz. Peki. O zaman dün eklemek istediğin tanımlamaları da ekleyebilirsin istersen.
Çağlar : İki tanımlama daha var. Bunları çok ciddi iki sözlükten aldım.

"Önceleri bilgi terimiyle eşanlamda kullanılan bilim terimi, günümüzde olayların yasalarını bulmak amacını güden araştırmaları dile getirmektedir. Bilim, yöntemle elde edilen ve pratikle doğrulanan bilgidir.”[5]

Ve diğeri de:

"Bilim, toplumun pratik tecrübesi sırasında doğruluğu ispatlanan ve sürekli olarak dakikleşen bilgi’nin tarihsel gelişme sistemini temsil eden bir sosyal bilinç formudur. Bilimsel bilgi’nin gücü, onun genel karakterinde, evrenselliğinde, zorunluluğunda ve objektif gerçekliğindedir.”[6]

Onur : Bu tanımlamalara baktığımız zaman, aslında, öz olarak aynı olduklarını görmekteyiz. Bilim’in yeniden tanımlanmasına gerek olmadığı gibi, bu tanımlamayı yapmak bizi aşıyor. Bu durumda bize düşen ise, aralarından birini seçmek veya harmanlamaktır. Şimdi söyle Çağlar, sana göre "en net” tanımlama hangisi?
Çağlar: Bana göre anlaşılır tanımlama, TDK’nun yapmış olduğu tanımlamadır.
Onur : Tekrar hatırlayabilmemiz için buraya getirir misin lütfen?
Çağlar : Tabi.

1. Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim:
'Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi eserleri bana okumanızdır.'- H. E. Adıvar.

2. Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi.
3. Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci. "

Onur: Evrenle ilgilenmediğimize ve bizim ilgi alanımız da edebiyat olduğuna göre, şimdi bu tanımlamayı esas, diğer tanımlamaları da (gerekli durumlarda) ikincil alarak "Edebiyat”ın bilim olduğu şeklindeki tezin doğruluğuna bakalım. Bakalım ki, gerçekten de bilim mi, yoksa değil mi?
Çağlar: Korkarım şimdi de edebiyatın açılımlarını isteyeceksin benden.
Onur: Gücümüz yettiği kadar yerli yerinde, boşluk bırakmadan sohbet edelim ki, sonradan karşımıza çıkarsa şaşırmayalım, boşuna zaman kaybetmeyelim. Ne kadar anlayarak, bilerek gidersek o kadar iyi olur. Haydi, sen şimdi kitapların arasına gir, ben de mutfağa... İçecek bir şeyler hazırlayayım. Sen ne içmek istiyorsun?
Çağlar: Cin! Sek olsun lütfen.
Onur : Hihi hihiiiiii
Çağlar : Ne sırıtıyorsun? Sen sordun, ben söyledim!
Onur : Bak, suratının ortasına benden şimdi öyle bir yumruk yersin ki, yüzünün ekvatoruyla kutupları birbirine girer de, aynaya bakınca cin çarpmış sanır, kendinden korkarsın. Okurları alkole özendirmeye utanmıyor musun? Cin-min yok: Çay, kahve ve gazoz var. İşine gelirse...
Çağlar : Tamam tamam, Türk kahvesi gibi köpürme hemen. Türk kahvesi istiyorum, ama falıma bakacaksın değil mi?
Onur : Kahve falına gerek yok ki Çağlar canım! Geleceğini hiç parlak görmüyorum zaten. Örneğin tek bir laf daha etmen durumunda sağlık durumun epeyce bozulacak gibi görünüyor. Ayrıca şanssızlığın da ortada. Ne doktor arkadaşlarım burada, ne hemşire... "Acil Servis” de epey uzak! Yani bence şansını zorlama.
Çağlar : Hihiihihiiiii
Onur : Sen kişne, kişne...

Kaynakça:
[5] Orhan Hançerlioğlu , Felsefe sözlüğü, Remzi Kitabevi, 6cı Basım
[6] M. Rosenthal & P. Yudin , Materyalist Felsefe Sözlüğü

0 Yorumlar:

Yorum Gönder