Okunan her kitap, aklın ve gözlerin rengini değiştirir. Linki verilen "Gökyüzü Kitapevi" sizler için hazırlanmıştır.
Şu an üç farklı seri yazım devam etmektedir. Okumanızı öneririm.
Bilim ve Teknoloji alanındaki gelişmelerden haberler... İşinize yarar :)
İslam'ı bilmeden savunmayın. Okuyun, anlayın benimseyin ve sonra savunun.
"Onur" ile "Çağlar" arasında geçen edebi sohbetleri içermektedir.
Belli alanlarda isim yapmış insanlarla mini "polemik" yapmaktayım. Paylaşımlarınızı ve katkılarınızı bekliyorum.
Değişik konularda mizah içerikli paylaşımlar yapmaktayım. Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın :)
Süleyman Demirel'den Bir Fıkra
Gönderen : Onur Çağlar Tarih : 3 Ekim 2017 Salı Saat : Ekim 03, 2017
Demirel'e ülkenin durumu hakkında ne düşündüğü sorulmuş. Demirel de soruyu yönelten kişiye:
- Bak sana bunu bir fıkrayla anlatayım da sabah neşesi olsun, demiş. Demirel'in anlattığı fıkra şu:
Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış sahibini bekleyen nefis bir ördek var. Karakuşi Kadı, fırıncıya:
- Ben bunu aldım, demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin asil sahibi gelmiş:
- Hani bizim ördek? diye sorunca fırıncı boynunu büküp:
- Uçtu! deyince iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış... Gayrimüslim de peşinde kovalıyor...
Bir duvardan atlarken, bilmeden duvarın öteki tarafındaki hamile bir kadının üstüne düşmüş. Kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine düşmüş. Can havliyle kaçan fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış... Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Karakuşi Kadı'nın karşısına çıkarmışlar. Kadı sırayla sormuş...
Ördeğin sahibi,
- Bu adam ördeğimi hiç etti! diye şikayet etmiş.
Karakuşi Kadı, fırıncıya sormuş:
- Ne yaptın bu adamın ördeğini?
Fırıncı:
- Uçtu! demiş.
Kadı, kara kaplı defterini açmış:
- Ördeğin karşısında tayyar yazılı. Tayyar "Uçar" anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil, diyerek fırıncının ördek işinden beraatına karar vermiş. Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş. Onun şikâyetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş:
- Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o Müslim’in tek gözü çıkarıla.
Davacı:
- Benim tek gözüm çıktı. Şimdi ne olacak? diye sorunca Karakuşi Kadı:
- Şimdi, demiş, fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız, deyince tabii gayrimüslim şikâyetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.
Çocuğunu düşüren kadının kocasına da Karakuşi Kadı:
- Tamam, demiş. Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak. Böyle olunca adam da şikâyetini anında geri almış, fırıncı bu davadan da kurtulmuş. Kadı dönmüş Yahudi'ye:
- Senin şikâyetin nedir bre? diye kükreyince Yahudi bir süre düşünüp sonra ellerini açmış,
- Ne diyeyim kadı efendi? Demiş. Adaletinle bin yaşa sen, e mi?
Demirel bu fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen topluluğa dönerek, kıssadan hisse:
- Ananı "öpen" kadı ise, kimi kime şikâyet edeceksin? Bugün ülkedeki durum bu! Ağnadın mı?







0 Yorumlar:
Yorum Gönder