Paylaşımlarımla zenginleşin, paylaşımlarınızla zenginleştirin! "Sevdiğimi Haykırsam Anadolu'ma" isimli şiir kitabım "Artshop Yayınları" tarafından çıkarılmıştır. Kitapevlerinden arayabilirsiniz.
Okunan her kitap, aklın ve gözlerin rengini değiştirir. Linki verilen "Gökyüzü Kitapevi" sizler için hazırlanmıştır.
Şu an üç farklı seri yazım devam etmektedir. Okumanızı öneririm.
Bilim ve Teknoloji alanındaki gelişmelerden haberler... İşinize yarar :)
İslam'ı bilmeden savunmayın. Okuyun, anlayın benimseyin ve sonra savunun.
"Onur" ile "Çağlar" arasında geçen edebi sohbetleri içermektedir.
Belli alanlarda isim yapmış insanlarla mini "polemik" yapmaktayım. Paylaşımlarınızı ve katkılarınızı bekliyorum.
Değişik konularda mizah içerikli paylaşımlar yapmaktayım. Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın :)
Home » » Devletin "Tepeden Tırnağa" Durumu Ya Da "Bana Dostunu Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim"

Devletin "Tepeden Tırnağa" Durumu Ya Da "Bana Dostunu Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim"

Gönderen : Onur Çağlar Tarih : 6 Eylül 2017 Çarşamba Saat : Eylül 06, 2017



Faşizmin ve etkisindeki taraftarlarının sık sık "vatan-millet-Adapazarı tarafı" edebiyatı(!) yapmaları bir tesadüf olmadığı gibi, tersine, "bilinçli" bir propaganda aracıdır. Kişi(ler) burada aslında iki şeyi yaptıklarını düşünmektedir:

1) Vatan-Millet edebiyatıyla(!) ülkesini (ve tabi ki insanlarını da!) çok sevdiklerini(!) belirterek aslında kendilerinin "Ne kadar iyi insan!" olduklarını göstermek;

2) Kölelik ruhunu parçalayacak konumları olmadığı için bu tür zımbırtılarla kendilerini "özgür birey" olarak göstererek "sosyolojik / politik mastürbasyon" ile kendilerini tatmin etmektir.

Oysa yaptıkları ve konumları bunun hiç de böyle olduğunu göstermiyor. Gördüğünüz görsel "tepeden tırnağa" bunun en iyi kanıtlarından biridir.

3) Recep Tayyip Erdoğan, geçmişinde ağır karanlık izler barındıran biridir. Medyada önceden hazırlanmış ve basına servis edilmiş birkaç askerlik fotoğrafı dışında askerlik yaptığına ilişkin tek kanıt yok. Hangi tarihler arasında, neredeki askeri birlikte askerlik yaptığını bilen yok. İşin ilginci, Recep komutanlarının bile ismini bilmediği gibi, kendisinin askerlik arkadaşı olduğunu söyleyen de yok!

Tıpkı hangi üniversiteyi ne zaman bitirdiğini bilmeyen olmadığı gibi...

Ama sorun burada da bitmiyor. Recep, iki oğlunu da askere göndermemiştir. Her ikisi de "askerliğe elverişli değildir" raporuna, halk arasındaki deyimle "çürük" raporuna sahiptir. Bunların hangi şekilde "çürük raporu" aldıkları da ayrı bir konu.

Bu "tepe" olan Recep'in durumundan bir kesitti...

Gelelim "tırnak" olan" Sedat Peker'e...

Sedat Peker de askerlik yapmadı. Askerliğe elverişli olmamasının iki gerekçesi de (ki başka gerekçeler de var ama silinmiş) "oy birliği" ile alınmış karardır. Birinci gerekçe, Sedat Peker'in homoseksüel oluşuyken ikinci gerekçe de uyuşturucu bağımlı olmasıdır. Bu kişi, meydanlarda halka tehditler savurarak vatanı kurtarmaya(!) çalışmaktadır.

Ülkenin yönetimini elinde bulunduran gerici faşist diktatörlüğün "Tepeden tırnağa" durumu bu...

06 Eylül 2017

0 Yorumlar:

Yorum Gönder